Image from Google Jackets

An architectural perspective on rural–urban dialectic / Selensu Demir; thesis advisor T. Nur Çağlar.

By: Contributor(s): Material type: TextTextLanguage: İngilizce Publisher: Ankara : TOBB ETÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, 2025Description: xxi, 147 pages : illustrations ; 29 cmContent type:
  • text
Media type:
  • unmediated
Carrier type:
  • volume
Other title:
  • Kır–kent diyalektiğine mimari bir perspektif [Other title]
Subject(s): Dissertation note: Tez (Yüksek Lisans)--TOBB ETÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Eylül 2025 Summary: Bu araştırma, kır–kent arayüzünü; kentsel genişleme, metalaşma ve ekolojik kırılmaların görünür olduğu diyalektik bir sahne olarak ele almaktadır. Bu sahnede mekân, küresel süreçlerle yerel pratiklerin kesiştiği ve politik ile ekolojik dinamiklerin iç içe geçtiği bir alan olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kır–kent, değişen ilişkiler içinde sürekli yeniden üretilen ilişkisel zeminler olarak değerlendirilmekte ve bu ilişki kır–kent diyalektiği olarak kavramsallaştırılmaktadır. Kentleşme pratiklerine yönelik eleştirel bir okumanın ardından, bu tez kır–kent arayüzünü mevcut dinamikler ve olası gelecek senaryolarıyla birlikte tartışmak için Ankara'yı bağlam olarak seçmiştir. Araştırmanın merkezinde Ankara ve çevresinde kır–kent ilişkisini bir tasarım problemi olarak ele alan TOBB ETÜ Mimarlık Diploma Stüdyosu bulunmaktadır; stüdyo hem eleştirel bir araştırma alanı hem de mekânı yeniden düşünmeye yönelik bir tasarım pratiği olarak değerlendirilmiştir. Öğrencilerin tasarım önerileri, tezin eleştirel okumalarından geliştirilen Eleştirel Diyalektik Matrisler aracılığıyla incelenmektedir. Bu çerçeve, bağlamsal analizlerin senaryolara ve programatik önerilere nasıl dönüştüğünü beş temel boyut üzerinden takip etmektedir: çevresel, sosyo-kültürel, ekonomik, politik ve teknolojik. Böylece, kır–kent arayüzünde farklı boyutların ve ölçeklerin kesişimi görünür kılınmakta; tasarımın karmaşık ilişkileri ele almadaki potansiyel ve sınırlılıkları ortaya konmaktadır. Ayrıca, bağlamsal okumalarla üretilen eleştirilerin yaşam senaryoları ve mimari programlara ne ölçüde yansıdığı; hangi boyutların dışlandığı ve hangilerinin öne çıkarıldığı görünür kılınmaktadır. Özellikle çevresel boyuta yapılan güçlü vurgu, mimarlık disiplininin sınırlarını yansıtan belirgin bir eğilime işaret etmektedir. Çalışmanın ortaya koyduğu eleştirel perspektif, planlama ve tasarıma sıklıkla atfedilen teknokratik tarafsızlığı sorgulamakta; bu alanları bilginin, iktidarın ve mekânsal adaletin sürekli müzakere edildiği politik ve epistemolojik zeminler olarak çerçevelemektedir. Ekolojik ilişkileri, yerel üretimi ve çok aktörlü katılımı öne çıkararak, çalışma mekânsal disiplinlerin diyalektik düşünceyle beslenen ilişkisel, çoğulcu ve katılımcı pratikler olarak yeniden ele alınmasını savunmaktadır.Summary: This thesis approaches the rural–urban interface as a dialectical stage where urban expansion, commodification, and ecological ruptures become visible. Within this stage, space is defined as a field where global processes intersect with local practices and political and ecological dynamics are interwoven. Accordingly, the rural and the urban are regarded as relational grounds, continuously reproduced through shifting relations, and this relation is conceptualized as the rural–urban dialectic. Following a critical reading of urbanization practices, this thesis positions Ankara as the context for discussing the rural–urban interface through its current dynamics and possible future scenarios. The Architectural Diploma Studio at TOBB ETU, which addressed the rural–urban relation as a design problem in Ankara and its peripheries, is situated at the center of the research. The studio is considered both as a critical site of inquiry and as a design practice aimed at rethinking space. Students' design proposals are analyzed through the Critical Dialectic Matrices developed from the thesis's critical readings. This framework traces how contextual analyses were transformed into scenarios and programmatic proposals across five key dimensions: environmental, socio-cultural, economic, political, and technological. In this way, the intersections of different dimensions and scales within the rural–urban interface are revealed, exposing both the potentials and the limitations of design in addressing complex relations. It also shows the extent to which critiques generated through contextual readings were reflected in life scenarios and architectural programs, indicating the dimensions excluded and emphasized. Notably, the strong emphasis on the environmental dimension points to a clear disciplinary tendency that reflects the boundaries of architecture. The critical perspective proposed by this study challenges the technocratic neutrality often ascribed to planning and design, framing these fields instead as political and epistemological arenas where knowledge, power, and spatial justice are continuously negotiated. By foregrounding ecological relations, local production, and multi-actor participation, the study advocates for the reconsideration of spatial disciplines as relational, plural, and participatory practices informed by dialectical thinking.
Tags from this library: No tags from this library for this title. Log in to add tags.
Star ratings
    Average rating: 0.0 (0 votes)
Holdings
Item type Current library Home library Collection Call number Copy number Status Date due Barcode
Thesis Thesis Merkez Kütüphane Tez Koleksiyonu / Thesis Collection Merkez Kütüphane Tezler TEZ TOBB FBE MİM YL’25 DEM (Browse shelf(Opens below)) 1 Ödünç Verilemez-Tez / Not For Loan-Thesis TZ01873

Tez (Yüksek Lisans)--TOBB ETÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Eylül 2025

Bu araştırma, kır–kent arayüzünü; kentsel genişleme, metalaşma ve ekolojik kırılmaların görünür olduğu diyalektik bir sahne olarak ele almaktadır. Bu sahnede mekân, küresel süreçlerle yerel pratiklerin kesiştiği ve politik ile ekolojik dinamiklerin iç içe geçtiği bir alan olarak tanımlanmaktadır. Dolayısıyla kır–kent, değişen ilişkiler içinde sürekli yeniden üretilen ilişkisel zeminler olarak değerlendirilmekte ve bu ilişki kır–kent diyalektiği olarak kavramsallaştırılmaktadır. Kentleşme pratiklerine yönelik eleştirel bir okumanın ardından, bu tez kır–kent arayüzünü mevcut dinamikler ve olası gelecek senaryolarıyla birlikte tartışmak için Ankara'yı bağlam olarak seçmiştir. Araştırmanın merkezinde Ankara ve çevresinde kır–kent ilişkisini bir tasarım problemi olarak ele alan TOBB ETÜ Mimarlık Diploma Stüdyosu bulunmaktadır; stüdyo hem eleştirel bir araştırma alanı hem de mekânı yeniden düşünmeye yönelik bir tasarım pratiği olarak değerlendirilmiştir. Öğrencilerin tasarım önerileri, tezin eleştirel okumalarından geliştirilen Eleştirel Diyalektik Matrisler aracılığıyla incelenmektedir. Bu çerçeve, bağlamsal analizlerin senaryolara ve programatik önerilere nasıl dönüştüğünü beş temel boyut üzerinden takip etmektedir: çevresel, sosyo-kültürel, ekonomik, politik ve teknolojik. Böylece, kır–kent arayüzünde farklı boyutların ve ölçeklerin kesişimi görünür kılınmakta; tasarımın karmaşık ilişkileri ele almadaki potansiyel ve sınırlılıkları ortaya konmaktadır. Ayrıca, bağlamsal okumalarla üretilen eleştirilerin yaşam senaryoları ve mimari programlara ne ölçüde yansıdığı; hangi boyutların dışlandığı ve hangilerinin öne çıkarıldığı görünür kılınmaktadır. Özellikle çevresel boyuta yapılan güçlü vurgu, mimarlık disiplininin sınırlarını yansıtan belirgin bir eğilime işaret etmektedir. Çalışmanın ortaya koyduğu eleştirel perspektif, planlama ve tasarıma sıklıkla atfedilen teknokratik tarafsızlığı sorgulamakta; bu alanları bilginin, iktidarın ve mekânsal adaletin sürekli müzakere edildiği politik ve epistemolojik zeminler olarak çerçevelemektedir. Ekolojik ilişkileri, yerel üretimi ve çok aktörlü katılımı öne çıkararak, çalışma mekânsal disiplinlerin diyalektik düşünceyle beslenen ilişkisel, çoğulcu ve katılımcı pratikler olarak yeniden ele alınmasını savunmaktadır.

This thesis approaches the rural–urban interface as a dialectical stage where urban expansion, commodification, and ecological ruptures become visible. Within this stage, space is defined as a field where global processes intersect with local practices and political and ecological dynamics are interwoven. Accordingly, the rural and the urban are regarded as relational grounds, continuously reproduced through shifting relations, and this relation is conceptualized as the rural–urban dialectic. Following a critical reading of urbanization practices, this thesis positions Ankara as the context for discussing the rural–urban interface through its current dynamics and possible future scenarios. The Architectural Diploma Studio at TOBB ETU, which addressed the rural–urban relation as a design problem in Ankara and its peripheries, is situated at the center of the research. The studio is considered both as a critical site of inquiry and as a design practice aimed at rethinking space. Students' design proposals are analyzed through the Critical Dialectic Matrices developed from the thesis's critical readings. This framework traces how contextual analyses were transformed into scenarios and programmatic proposals across five key dimensions: environmental, socio-cultural, economic, political, and technological. In this way, the intersections of different dimensions and scales within the rural–urban interface are revealed, exposing both the potentials and the limitations of design in addressing complex relations. It also shows the extent to which critiques generated through contextual readings were reflected in life scenarios and architectural programs, indicating the dimensions excluded and emphasized. Notably, the strong emphasis on the environmental dimension points to a clear disciplinary tendency that reflects the boundaries of architecture. The critical perspective proposed by this study challenges the technocratic neutrality often ascribed to planning and design, framing these fields instead as political and epistemological arenas where knowledge, power, and spatial justice are continuously negotiated. By foregrounding ecological relations, local production, and multi-actor participation, the study advocates for the reconsideration of spatial disciplines as relational, plural, and participatory practices informed by dialectical thinking.

There are no comments on this title.

to post a comment.
Devinim Yazılım Eğitim Danışmanlık tarafından Koha'nın orjinal sürümü uyarlanarak geliştirilip kurulmuştur.